31 Ocak 2012 Salı

PASTOREL BİR RESİM YAPMAK


İşte yine bir atamadığım objelerden yaptığım broş. Bu broşun ana maddesi kullanılmayan hesap makinesinin iç kısmından çıkan işlemci kartı. Hesap makinesini parçaladığımda bu kartı görür görmez her zamanki gibi ben bundan bir şey yaparım diye saklamıştım. Geçen gün elime geçtiğinde ne yapabilirim diye düşündüm ve aklama broş yapmak geldi. Süslemek için kullandığım diğer malzemeler ise boncuk, kırık bir tokadan çıkan benim çok sevdiğim bir figür olan kadın büstü ve yaldızlı kurdelası ile kırmızı oje. Kartın üstünde gördüğünüz delikleri kullanarak boncukları işledim. Kadın büstünü kartın üstüne, arkasına da yaldızlı kurdelayı yapıştırdım. Kartın üstündeki yuvarlık figürleri kırmızı oje ile boyadım. Arkasına eski bir keçe parçası yapıştırıp broş aparatı diktim.


Kendimi pastoral bir resim yapıyormuşum gibi hissettim. Yemyeşil çayırlarda kırmızı kır çiçekleri arasında pembe fırfırlı,dantelli elbiseleri ile dolaşan bir lady  ve onu ısıtan yaz güneşi. 18. yüzyıldan kalma bir sahne.

26 Ocak 2012 Perşembe

MENDİL-TELEFON KILIFI




İlkokul zamanlarımızda kağıt mendil kullanımı yeni yeni yaygınlaşıyordu. Herkes tertemiz ütülenmiş bembeyaz kumaş mendilleri kullanırdı. Hatta bizim okulda haftalık mendil-tırnak kontrollerimiz vardı. Cebimizden mendillerimizi çıkarır sıraya koyar üzerine ellerimizi açık beklerdik öğretmenimizi. Nasıl korkardım öğretmen beğenmeyecek mendillerimi  tırnaklarımı diye. Ama temiz titiz anneciğim sayesinde bu kontrolleri başarı ile geçirirdim. Ancak yinede her seferinde korku yaşardım. Şimdiki çocukların hiç böyle sıkıntıları yok. Şimdiki öğrencilerin kumaş mendili olmayıp kağıt mendilleri yerine de ıslak mendilleri var.



 
Neyse konumuza dönersek işte o zamanlarda kağıt mendiller için satılan mendil kılıfları vardı. Hatırlarmısınız bilmem rengarenk kenarları dantelli o kadar güzellerdi ki. Ben eczanelerde satıldığını hatırlıyorum. Ama oldukça pahalılardı. Annem arada bize mendil kılıflarından alırdı.



İşte fotoğraf makinelerinin konulduğu kağıt bir malzemeden yapılmış kabı görünce bu mendil çantacığı aklıma geldi. Aldım elime dantel ipliğini  bu kabın kenarını örmeye başladım. Biraz kurdele küçük çanları da ekleyip süsleyince böyle bir şey ortaya çıktı. Ben içine mendil yerine telefonumu koyacağım.



Mendil konulacağı gibi hediye paketi yerinede kullanabileceğini düşünüyorum.


İçine iki tane çay veya kahve poşeti bir küçük kurabiye koyup sevdiklerinize küçük mutluluklar yaşatabileceğiniz gibi çoçuklara şeker doldurup hediye edilebilinir.









17 Ocak 2012 Salı

BROŞ


Küçücük gereksiz bir sürü şeyi biriktiriyorum. Mutlaka bir gün işime yarıyor. Ancak tabi tüm dolaplar kutular dolup taşıyor. Bu broşu da daha önceki postumda yazdığım terliğimden kalan keçe parçasından yaptım.


 
Üstündeki karanfil motifinin  yaprakları nikah şekeri tülünden. Karanfili işledikten sonra arka kısmına broş iğnesi diktim. Çok kullanışlı oldu. Her şekilde takılabilir. Yakaya broş diye, çantaya şapkaya takılır. İki tane olsa siyah bir ayakkabı üstüne bile takabilirim. 


11 Ocak 2012 Çarşamba

BU KART JAPONYA YOLCUSU


Arkadaşımın Japon arkadaşının bir oğlu dünyaya geldi. Arkadaşımda bir tebrik kartı göndermek isteyince bize de tasarlayıp yapmak düştü. Önce hazır kartlara baktık ama kartlar karton olduğundan o kadar uzağa gidene kadar kırılır buruşur diye düşündük. Kutu gibi bir şey olsun dedik.



 

Ancak koca bir kutu gönderemeyeceğimize göre ne yapabiliriz diye düşünürken masa takvimi imdadımıza yetişti.


 

Masa takviminin cd kutusu gibi olan kabını kaplamaya karar verdik. İnternetten uygun görselleri şeçtik ve ozalitçide yapışkanlı kağıda çıktı aldık. Takvim kabının boyutlarında kesip iç ve dış yüzeylerini kapladık. Hobi dükkanında bulduğumuz bebekler için yapılmış düğmelerle süsledik.


 Kartın yanında arkadaşımın annesinin ördüğü patikleri de ekleyip Japonya’ya yolladık. 


10 Ocak 2012 Salı

KEMER BOYUNA NASIL SARILIR.............


Siyah paltomu aldığımdan beri kemerini hiç kullanmadım. Bir kenarda öyle duruyordu. Ne yapabilirim diye düşünürken kemeri boynuma sarsam nasıl olur diye düşündüm. Ama öyle kuru kuru olmaz süslemek lazım.



Atık bir yün parçasından küçük küçük motifler örmüştüm. Onları birleştirip kemeri içinden geçirdim ve iki ucundan ve ara ara kemere sabitledim. Ama daha süslemesi bitmedi.  Ucuna rozet gibi bir şey yapayım istedim.



Eski terliğimi atarken kullanabileceğim kısımlarını atmayıp kesip saklamıştım. İşte rozetimin zeminini terlikten kestiğim keçe kısım oluşturdu. Keçenin üstüne çiçek  motifleri işleyip kalan boncuklarla süsledim. Kenarını siyah yünle örüp kemer üstüne diktim. Evet işte kimsenin neyden yapıldığını anlamadığı atkım oluştu. Bende kemeri boynuma takıp bu soğuk havalardan korunuyorum.