25 Haziran 2014 Çarşamba

SİNEKLİKTEN BARDAK ALTLIĞINA TERFİ


Eskiden bu sineklikler çok kullanılırdı. Her evde vardı bunlardan. Hatırlıyorum bizim evdeki mavi ve kare şeklinde idi. Şimdi o kadar sinek yok galiba bunun nedeni yazın klimalar yüzünden pencerelerin açık tutulmaması. Belediyenin ilaçlama yapması.



 Dükkanın önünde bu çiçekleri ay pardon sineklikleri görünce çok sevdim ve hemen iki tane kaptım. Eve gelincede annem şaşırdı napacaksın onları diye söylenmeye başladı. Alıştı artık kadın her gün elimde olur olmaz şeyle çıka gelişime. Ben bunları değerlendirip bir şeyler yaparım cümlesini duymak istemiyor artık. Huylu huyundan vazgeçer mi bir yerde bir şey görmeyeyim aklıma hemen bir fikir çağrıştırdığı anda alıp eve taşıyorum her türlü ıvır zıvırı. 



Bu sineklikleride görünce ortasındaki yuvarlak kısımları yüzünden ben bunları bardak altlığı yaparım diye düşündüm. 



Kanaviçe yapma sevdamda hazır depreşmişken kendimi sinekliğin deliklerini işlerken buldum. Sineklikler de böylece süslenip büslenip bardak altlığına terfi etmek zorunda kaldılar. Altlarına yapışkan keçe yapıştırdım. Saplarından keserken bozulan kısımlarına da sevimli uğur böcekleri yerleştirdim. Şimdi gelsin kahveler gitsin limonatalar ayranlar.



24 Haziran 2014 Salı

ÇİÇEKLİK

İnternetten alıyorum ben genelde kitaplarımı.


Kitabı sardıkları bu oluklu naylonu göründe kitaptan daha çok sevindim. Aklıma laboratuvar tüplerinden yapılan vazolar geldi. Bu naylon parçası bu şekilde değerlendiririm diye başladım çalışmaya. 
   Olukların arasını pembe ip ile diktim.  


 Küçük olukları boncuk ile doldurdum.

Üstünü de ördüğüm ve dantel çiçekler ile süsledim.
Yapışkan şeffaf küçük askılar ile artık istediğim yere taşıyorum çiçekliğimi.


12 Haziran 2014 Perşembe

İLAÇ ŞİŞELERİ


Bu şişeler ilaç şişeleri. Onlara kıyamadım atamadım. Eskiden bebeklerime elbise dikerdim. Şimdi elimde olan dantel parçalarından bu şişelere elbise diktim.
Dantel elbiselerini giydiklerinde böyle oldular. Son bir dokunuş gerekiyordu. Kurdeleler ile süslendiler. 
Şimdi çiçeklere vazomu olurlar, sofralarda kürdan, küçük çatal, pipet standı olarakmı kullanılabilirler bilmem.


9 Haziran 2014 Pazartesi

DOĞUM GÜNÜ


Kardeşimin doğumgünü geçen cumartesi günü idi. Bende ona süpriz sofra hazırlamak istedim. 
Kardeşimin mesleği inşaat olunca o temada bir şeyler yapayım istedim. Ancak öyle kaba saba birşeyler olmasını istemedim. Düşününce romantik çizgiler taşıyan sofrada daha çok pratik ve şantiye ortamını çağrıştıracak yiyecekler olsun şeklinde bir konsept oluşturmaya karar verdim.  



Hafta boyu şu postumda  baba mendili anlattığım peçeteleri, sofra örtüsünü hazırladım. Ev halkı beni hummalı bir çalışma içinde görünce soruyorlar ne yapıyorsun diye bense hiç renk vermiyordum. 
Elimde olan kaba dokusu ile ve rengi ile her zaman hoşuma giden amerikan kumaşın etrafını iğne ile geçtim ve böylece masa örtümü oluşturdum. Kaba dokunun üstüne zemini daha zarif göstermesi açısından bir şeyler yapmak gerektiğinden  elimde olan pembe renkli tül parçasından runner yaptım. 



Pembe tül runner üzerinde romantikliği vurgulayan parçalar ise Şok Market'te (ben marketlerde ev ürünü satan popüler mağazalardan daha şık ve ucuz ürünler bulabiliyorum belirtmek istedim.)   bulduğum dantel desenli bardaklar, toz pembe ile mint yeşili tabaklar, peçetelerim, Üsküdar eskici pazarında bulup aldığım eski pirinç küçük kupalar içindeki beyaz güller oldu. 






Pasta olarak tiramisu yapıp üstünde oyuncak kepçe ile çikolata parçaları ile şantiye havası yarattım. 



Ev halkından en çok ilgiyi de bu pasta aldı. 


Şantiye havası içinde kızarmış patlıcan, kırmızı biber, süzme yoğurt, isli peynir, roka ve yeşil biber olan sandviçlerle devam etti. 


Sandviçleri kraft kağıdı ile sarıp pembe ip ile bağladım.


Bir başka mamamız da kıymalı sigara börekleri oldu. Börekleri mantı gibi yoğurtla servis ettim. 



Ben bu sofrayı hazırlarken çok keyif aldım. Sevdiklerimle el emeğimle hazırladığım bir sofrada olmak benim için unutulmaz bir anı oldu. Umarım sizde sevmişsinizdir.

7 Haziran 2014 Cumartesi

BABA MENDİLİ


Kumaş mendillerin kullanımını çoktan bıraktık. Artık onlar eski günlerde kaldı. Eski bayramlarda, eski okul günlerindeki temizlik kontrollerinde, eskilerin alın terlerinde. Eminönün'de gezerken rastladığım bu  mendillere ben baba mendilleri derdim. Bunları görünce eskilere gittim ve bir şeyler yaparım diye hemen aldım. Renkleri de çok hoşum gitti açıkcası.  


 Ne yapabilirim diye düşünürken yaklaşan kardeşimin doğum günü için hazırlayacağım sofrada kullanmak için peçete yapmaya karar verdim. Pembe pullarıda pazardan almıştım. Daha önce şu kanaviçe adlı postum da anlattığım yöntemle üstünü işledim.


 Arkasına dantel yapıştırdım. Sakladığım ve şeklini çok beğendiğim elbise etiketlerinden çıkan iğneler ile kenarlarını işlediğim mendillere iliştirdim. 

Böylece baba mendillerim artık sofralarımızı süsleyen peçeteler oldu.